HOŞGELDİNİZ

Yapım Laboratuvarı : Yapımcılık ile ilgili bilmek istediğiniz herşey...Zeynep Özbatur Atakan'ın gözlemleri, deneyimleri, paylaştıkları...

31 Ocak 2018 Çarşamba

'SENARYOMU OKUTMAK İSTİYORUM' diyenler için bazı güncel notlar-1


Sinema eğitimi alan/almış ya da başka bir alanda eğitim almış pek çok kişi bir sinema filmi projesi yapmak istiyor.

Hemen belirtmeliyim ki, senaryo okutmayı istemek hem okutan taraf, hem de okuyan taraf açısından önemli sorumluluklar getirir. Bu nedenle, bir senaryoyu okutmadan önce düşünülmesi gerekenleri toparladım. Yazının devamı önümüzdeki günlerde gelecek... Adım adım ilerleyeceğiz.

Sinema projesi üreten ya da üretmek isteyen pek çok kişi sektörün zorluklarından ve hak ettikleri karşılığı bulamadıklarından sık sık konuşur.
Ben atölyelerime katılanlarla bu zorlukların her birini tartışmaya açarım ve katılımcılarla birlikte kendi metotlarını bulmalarını sağlayacak çalışmalar ve egzersizler yaparız. Aşağıda anlattığım bakış açısı aslında 'problemi anlamak ve çözme'ye yaklaşımın ilk aşamasıdır. 

Öncelikle, projenin gelişimi aşamasında ilk olarak 'iç odaklı' sorunlara yönelmek önemlidir. Çünkü sorunun ne olduğu anlaşılırsa, çözüm daha hızlı gelir.

İç odaklı sorun diye nitelendirdiğim şey, kişinin kendi ve yarattığı proje ile ilgili objektif bir bakış açısı ve farkındalık geliştirmesidir.

Oysa genel olarak 'dış odaklı' sorunlardan ötürü proje ilerlemiyor gibi düşünülür.
Halbuki, kişi kendini dış etkenlere karşıda koruyarak bir metot geliştirmelidir. 

Bir projenin üretimi sırasında pek çok problem çıkabilir...

Ama, bir projenin başlangıç seviyesinde problemin aranması genellikle 'iç odaklı' olmalıdır. Bu aynı zamanda, daha sonra karşılaşacağınız problemleri de azaltacaktır.

Bu nedenle önce bir proje sahibinin, öncelikle projesini gerçekleştirmesinde zorluk olan şeyleri tanımlayabilmesi gerekir. Ben atölyelerimde bu sorunu yazılı olarak tanımlayın dediğimde, tanımlamakta sıkıntıların olduğunu gözlemlerim. Ve bu durum, aslında proje sahibinin de sorunu net anlayamadığını ya da yeterince öz eleştiri yapmadığını gösterir.

Bunu bir örnekle açıklayalım:

Genellikle 'bir projem* var, okur musunuz?' sorusu gelir. Bu proje terimine bu yazımda 'çalışma' olarak isimlendireceğim. Çünkü proje, daha ilerlemiş bir aşamadır ama genellikle bir 'fikir' varsa ya da sadece bir 'senaryo taslağı' varsa bunun 'proje' diye tanımlanması yaygın bir davranıştır.
*Genellikle, 'proje' kelimesi 'senaryo-konsept' anlamında kullanılmaktadır. Bu algı karmaşıklığı yaratmaktadır. Genellikle bu şekilde kullanılması yaygın olmakla birlikte, bir 'senaryo-konsept'in proje olabilmesi için başka ögelere de ihtiyacı vardır.Bunu başka bir yazımda yazacağım...

Söz konusu 'çalışma'nızı bir profesyonele göstermeden önce şu soruları sormayı düşündünüz mü?

-'Çalışma' hangi aşamada?
-Bu çalışmanın 'güçlü' ve 'zayıf' yönleri nelerdir?
-Zayıf yönleri ile ilgili çözüm önerilerine ne kadar açığım?
-Bu projenin gerçekçi hedefleri ne olabilir?
-Yazmış olduğum çalışma içerisinde, eleştiri ve fikir alışverişlerine ne kadar açığım?
-Tümüyle kusursuz bir iş olduğuna mı inanıyorum?
-Sektörde bilgimin eksik olduğu alanları biliyor muyum?
-Bu 'çalışma'yı evrensel boyutta nereye konumlanabilir? Neden?
-Bu 'çalışma'yı Türkiye'de nasıl konumlanabilir? Neden?
-Yapımcı'dan maddi beklentim ne olmalı?
-Manevi haklarım konusunda bilgim var mı?
-Bu 'çalışma'nın somutlaşması(sinema filmine dönüşmesi) için zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyor muyum?
-Rakiplerim kimler?

Bu soruların pek çoğunu bir egzersiz yaparak kendinize sorarak, proje üzerindeki hakimiyetinizi arttırabilirsiniz... Ama bundan daha önemlisi 'çalışma'nız ile ilgili problemleri bu sorulara cevap verdikçe bulmaya başlayacaksınız. Bu problemlere objektif bir şekilde yaklaşmayı becerebilirseniz, yapmış olduğunuz 'çalışma'nın, bir projeye dönüştüğünü  göreceksiniz.
Problemlere objektif yaklaşabilmek için ise şunlar gereklidir:

-Problemin doğru tanımlanması,
-Problemin nedenlerinin belirlenmesi,
-Problemin varlığını kabul etmek,
gerekir.

Bundan sonraki aşama ise şu şekilde gelişir:

-Problem ile ilgili bilgi topladıktan sonra, çözüme ilişkin planlamaların yapılması,
-Planların uygulanması,
-Sonuçların gözden geçirilmesi ve başında kendimize sorduğumuz soruların tekrar sorulduğunda, kendimizi baştaki problemler konusunda ne kadar ilerlediğimizi görmek gerekir.


Yukarıda gördüğünüz üzere, bu 'iç odaklı' problem arama çalışmasıdır. 

Zira, bunu yaparken mutlaka 'sektör' ile ilgili 'gerçekçi' veri ve bilgilere sahip olunması gerekir. Bilgi olmadan hiçbir problem tarif edilemez ve de çözüm bulunamaz...

Sektörün sorunları her zaman olacaktır ancak sorunları bilerek, bilgi ile ilerlenirse üretim yaptığınız çalışmanın somutlaşması o kadar hızlanacaktır.


Bir 'fikir'den, bir'sinema filmi'ne geçme süreci uzun bir süreçtir. Bu süreç her aşamasında yeni problemler ve çözümler getirir. Bunun farkında olmak, bu alanda üretim yapmak isteyen herkes için büyük kazanımlar sağlamanın yanı sıra yapmak istediklere işe ulaşmalarında, çalışmalarını hızlandırıp bir adım öne çıkmalarını sağlayacaktır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder